Meme başı akıntısı dünya genelinde kadınlarda sık karşılaşılan bir meme şikayetidir. Meydana gelişi pek çok farklı nedene bağlı olan, meme başı akıntısının görüldüğü kadınlarda gerekli kontrollerin vakit kaybetmeden yapılması gerekmektedir. Bunun nedeni meme başı akıntılarının ciddi sağlık sorunlarına ilişkin bir belirti olabilme ihtimalidir. Uzmanlar özellikle farklı hastalıkların habercisi niteliğinde olabilen meme başı akıntısı için gerekli kontrollerin vakit kaybedilmeden yapılması konusunda kişileri uyarmaktadırlar.
Literatürde meme başı akıntısı; hamilelik ve emzirme dönemleri haricinde kadınların meme ucundan farklı rengi ve görüntüde sıvıların aralıklarla ya da devamlı olarak gelmesi olarak tanımlanmıştır. Meme başı akıntıları her zaman ciddi bir hastalığın habercisi olmayabilir. Kadınlarda adet döngüsüyle birlikte gerçekleşen hormonal değişimlerin etkisi ile de meme başı akıntıları gerçekleşebilir.
Meme ucu akıntıları hamilelik ve emzirme dönemlerinde olağan olarak meydana gelebilmektedir. Meme başı akıntısı nedenleri altında pek çok farklı etken yatmaktadır. Meme başı akıntıları, meme kanseri ile ilişkili olabildiği gibi kanser dışı bazı meme hastalıkları ve bazı hormonal dengesizliklerle ilgili olabilmektedir.
Araştırmalara göre meme başı akıntısı için tespit edilmiş nedenler;
Bu gibi sorunlar ve gelişimler kadınlarda meme ucundan akıntı meydana gelmesine neden olabilmektedir. Bunlardan bazıları önemsiz olabilirken bazıları ise ameliyat gerektirebilmekte bazıları ise meme kanseri belirtisi olarak ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle de meme başı akıntısı görülen kadınlarda, bu akıntının hangi nedenle meydana geldiğinin mutlaka gerekli tıbbi tetkikler ile tespit edilmesi çok önemli bir konudur.
Meme başı akıntısı olanlarda gecikmeden tanı konulması önemlidir. Mamografi, Ultrasonografi ve meme MR’ı meme başı akıntılarının teşhisinde çok doğru bilgi vermeyebilmektedir. Bu nedenle meme süt kanallarının içini gösteren DUKTOSKOPİ yöntemi çok yararlı olmaktadır.
Meme başı akıntısına neden olan lezyonlar boyut olarak çok küçük boyutlu oldukları için klasik görüntüleme yöntemleriyle teşhis edilmesi zor olabilmektedir. Günümüzde meme hastalıklarının tanısında kullanılan ‘Mamografi’, ‘MR’ ve ‘Ultrasonografi’ gibi görüntüleme yöntemleri önemli bilgiler veriyor olsa da meme ucu akıntısının nedenini kesin olarak yapamamaktadır. Ancak modern tıp teknolojisindeki gelişmeler eşliğinde üretilen mikroendoskopi aletleri (DUKTOSKOPİ) sayesinde akıntı olan süt kanalının içi endoskopik olarak görüntülenebilmekte ve meme başı akıntılarının nedenleri kesin olarak saptanabilmektedir.
Meme başı akıntısının teşhisi için uzmanlar tarafından ‘Duktoskopi’ işlemi uygulanmaktadır. Bu işlem temel olarak meme içerisindeki süt kanallarının iç kısmının doğrudan görülebilmesine yardımcı olan ‘mikroendoskopik’ tekniktir. Bu teknik sayesinde memedeki çok ince olan süt kanallarının içinden görüntü alınabilmesi mümkündür. Bununla birlikte kadınların meme süt kanallarının iç kısmında mevcut olan lezyonlara ilişkin biyopsi de tam tanı için uygulanabilir.
Duktoskopi tekniği ile yapılan incelemeler neticesinde meme başı akıntısı nedenleri hemen hemen tam olarak tespit edilebilmektedir. Bununla birlikte meme ucu akıntısının ortaya çıkışına yol açan ana etkenin tespit edilmesi amacı ile kullanılan Duktoskopi tekniği, aynı şekilde söz konusu meme ucu akıntısına neden olan ana etkenin tedavisi amacı ile de kullanılabilmektedir. Ancak daha ileri seviyedeki nedenlerin mevcut olması durumunda bazen cerrahi müdahale de gerekli olabilmektedir.
Meme başı akıntısı, gebelik ve emzirme (süt verme) durumu söz konusu değilse; meme başından gelen sıvı anlamına gelmektedir. Meme başından süt kanallarına açılan yaklaşık 10 tane kanal vardır. Akıntı tek veya birden fazla kanaldan gelebilmektedir. Bunun yanı sıra akıntı, tek veya her iki meme başından da gelebilir. Meme başı akıntısının her iki meme başından da gelmesi genelde hormonal bozukluk gibi sistematik bir sebebe bağlı olmaktadır. Tek meme başından gelmesi durumunda ise eğer akıntı sıkmadan, kendiliğinden geliyorsa ve kanlı-beyaz renkteyse meme kanserinden şüphelenilir.
Meme başı akıntısı tedavisi, akıntının nedenine bağlı olarak değişmektedir. Önemsiz bir nedene dayanıyorsa tedavi edilmesine gerek görülmemektedir.
Genellikle sigara içen kadınlarda görülmektedir. Süt kanalı genişlemekte ve enfeksiyona açık bir hale gelmektedir. Bu nedenle de meme başı akıntısı problemi yaşanmaktadır.
Meme başından sıvı gelmesinin nedenleri klinik muayene, meme görüntüleme teknikleri, laboratuvar tetkikler ve DUKTOSKOPİ sonucunda belirlenebilir. Klinik muayenede akıntının tek memeden mi iki memeden mi, tek süt kanalından mı yoksa birden fazla kanaldan mı geldiği, memeyi sıkınca mı geldiği yoksa kendiliğinden mi geldiği, akıntının rengi ve kıvamına bakılarak karar verilir. Daha sonra görüntüleme yöntemleri uygulanır. Görüntüleme yöntemlerinden mamografi meme başı akıntısının nedeniyle ilgili pek bilgi vermez. Ultrason yapan hekimin deneyimi ve cihaz kalitesine bağımlı bir yöntem olup süt kanallarının yapısı ve içinde bulunan lezyonlarla ilgili sınırlı bilgiler verebilir. MR meme başı akıntısının kanserle ilişkili olup olmadığı ile ilgili bilgi verebilir. DUKTOSKOPİ ise süt kanalının içinin görülmesini sağlayan bir mikroendoskopik inceleme yöntemidir. Meme başı akıntısına neden olan hastalığı en doğru ve hızlı tespit eden yöntemdir
Her meme başı akıntısı mutlaka tedavi edilmek zorunda değildir. Eğer fizyolojik meme başı akıntısı ise, iki memeden birden ve bir memenin birden çok süt kanalından gelmekteyse, memenin sıkılması sonucunda gelen bir akıntıysa, rengi süt gibiyse veya iltihabi renkte ise ve kanserle ilişkili olmadığı ispatlanmışsa, tedavi edilmeden takip edilebilir. Ancak tek memenin tek bir kanalından, memeyi sıkmadan kendiliğinden gelen kanlı veya şeffaf akıntılar mutlak tedavi edilmelidirler.
Lohusalık döneminde ve hamileliğin son dönemlerinde meme başından sütsü akıntıların gelmesi normal olarak kabul edilmektedir. Ancak akıntının rengi kanlı veya su gibi şeffaf olması durumunda nedeninin araştırılması gerekmektedir.
Meme başından sıvı akıntıların gelmesi durumunda tedavi, akıntının nedeninin saptanması sonrası şekillenir. Bazı akıntılarda hiçbir tedavi gerekmeyebilir. Özellikle bazı ilaçların yan etkisi olarak olarak meydana gelmiş akıntılar sadece ilaç kullanımını keserek düzeltilebilir. Bazı hormonal dengesizliklerden doğan akıntılarda tedavi gerektirmeyebilir. Ancak intraduktal papillolar veya meme kanseri bulgusu olarak gelişmiş olan meme başı akıntıları mutlak tedavi gerektirir. Bu tedaviler genellikle cerrahi yöntemle hasta olan süt kanalının ameliyatla çıkartılması şeklinde yapılır.
Hamileliğin son döneminde ve emzirme döneminde meme başından süt veya süte benzer akıntıların gelmesi normal olarak kabul edilebilir. Bunun dışındaki bir dönemde meme başından sıvı akıntıların gelmesi normal bir bulgu değildir. Araştırılıp nedeninin ortaya çıkartılması gerekir. Meme başı akıntılarını fizyolojik ve patolojik akıntılar olarak iki grupta değerlendiriyoruz. Meme başı akıntısı iki memeden birden oluyorsa ve bir memenin birden fazla süt kanalından geliyorsa ve memenin sıkılmasıyla geliyorsa bunlar fizyolojik akıntı olarak değerlendirilir. Bu akıntılar daha çok hormonal nedenlerle veya bazı ilaçların yan etkisi olarak meydana gelebilmektedir. Eğer meme başı akıntısı tek memeden, tek bir süt kanalından ve memeyi sıkmadan kendiliğinden geliyorsa bunlar patolojik meme başı akıntısı olarak adlandırılır. Rengi de kanlı veya su gibi şeffaf ise kanser yada papillom olma olasılığı artmaktadır.
Meme başından akıntı gelme olasılığı yaş ilerledikçe artmaktadır. Doğum yapmış kadınlarda meme başı akıntısı daha fazla görülür.