kolon-ve-rektum-kanseri

Kolon ve Rektum Kanseri

Kolon ve rektum kanseri genellikle bu bölgelerdeki poliplerden kaynaklanmaktadır. Dünyada her yıl bir milyon kişi bu kansere yakalanmaktadır. Bu rakamlar ülkemizde ise her yıl 30 bin kişi şeklinde olmaktadır. Erkeklerde kadınlara oranla daha fazla görülmektedir.

Kolon ve Rektum Kanseri Nedir?

Kalın bağırsak kanseri olarak da adlandırılan kolon ve rektum kanseri çoğunlukla poliplerden gelişmektedir. Kolon ya da rektum mukozasından kaynaklanan polipler yani iyi huylu tümörler uzun yıllar herhangi bir şikayete yol açmadıkları için fark edilmemektedirler. Adenomların sıklığı yaş ilerledikçe artar. Adenomlar kanser gelişme sürecini büyük oranda açıklasalar da başka dış nedenler de olmakta ve bu konuda halen tartışmalar sürmektedir.

Kolon ve Rektum Kanseri Belirtileri Nelerdir?

  • Dışkıda kan görülmesi
  • Aralıklı ishal ve kabızlık dönemlerinin görülmesi
  • Dışkının kalem gibi incelmesi
  • Sık tuvalete çıkma ihtiyacı fakat dışkıyı yetersiz yapma
  • Aralıklı, kolik tarzda karın ağrısı
  • Şişkinlik
  • Solukluk (gizli kan kaybına bağlı)
  • Dışkıda mukus (sümüksü salgı)
  • Halsizlik
  • Zayıflama
  • Karında kitle hissedilmesi

Kolon ve rektum kanserinde bazı risk faktörleri rol oynamaktadır. Bunlardan birincisi yaşın ilerlemesidir. Kolon ve rektum kanseri özellikle 50 yaş ve üzeri bireylerde görülmektedir. Ailede kalın bağırdak kanseri öyküsü bulunması, kişinin daha önce kalın bağırsak, meme, yumurtalık veya rahim kanseri geçirmiş olması, kolonda poliplerin varlığı, kronik iltihabi bir bağırsak hastalığının bulunması ve beslenme gibi çevresel faktörler kolon ve rektum kanserinin oluşma riskini artırmaktadır.

Kolon ve rektum kanserinden korunmak için bazı önemler alınabilir. Bu önlemlerin başında kişinin yaşam tarzını ve beslenme alışkanlıklarını düzenlemesi gerekmektedir. Hatta tabloya daha geniş bir açıdan bakacak olursak kolon ve rektum kanserinin sık görüldüğü bölgelerdeki beslenme alışkanlıkları araştırılmalı ve araştırmalar sonucunda topluma kanser önleyici öneriler sunulmalıdır.

Kanser öncüsü olan lezyonların saptanıp ortadan kaldırılması, kolonoskopi ve polipekomi de ikinci aşama önlemlerdir. Son olarak da tümör tedavisi ile hastalık tekrarının ve hayati riskinin azaltılması kolon ve rektum kanserinden korunma yollarından biridir. Kolon ve rektum kanserinden korunmak için ameliyatlar, radyoterapi, kemoterapi gibi tedavilere baş vurulur.

Kolon ve Rektum Kanserinde Tanı Nasıl Konur?

Kolon ve rektum kanseri ve hastalığın evresinin tespitinde görüntüleme tetkikleri kullanılmaktadır. Bilgisayarlı tomografi Ultrasonografi Manyetik rezonans görüntüleme Pozitron emisyon tomografisi Bu değerlendirmeler sonucunda hastalığın evresi belirlenmekte ve tedavi planlanmaktadır.

Görüntüleme tetkiklerin yanı sıra dışkıda gizli kan incelenmesi gibi basit testlere de baş vurulmaktadır. Hastadan özel kartlar üzerine alınan az miktarda dışkı örnekleri laboratuvar ortamında incelenmektedir. Ayrıca tam kan sayımı ve biyokimyasal tetkikler gibi laboratuvar tetkiklere de tanı konma aşamasında baş vurulmaktadır.

Son olarak kesin tanı için kolonoskopi ve biyopsi yapılmaktadır. Tanının kesinleşmesi için biyopsi ile alınan parça mikroskobik olarak patolog tarafından incelenir.

Kolon ve Rektum Kanseri Tedavisi

Kolon ve rektum kanseri tedavisi için çeşitli yöntemlere baş vurulmaktadır. Cerrahi müdahale (ameliyat), kemoterapi ve radyoterapi (ışın tedavisi) en sık baş vurulan tedavilerdir. Hastanın genel durumu ve evresine (hastalığın yayılma durumuna) göre tedavi planlanmaktadır.

Kolon ve rektum kanseri evreleri ;

  1. Evre: En erken evredir. Bu evrede kanser hücreleri bağırsağın iç ve orta tabakalarını tutmuştur. Lenfler ve uzak organlarda bir tutulum olmaz.
  2. Evre: Bu evrede kanser hücreleri bağırsağın tüm katlarını tutmuştur. En dış tabakaya ulaştığı için komşu organ ya da organlara da yayılabilir. Lenfler ve uzak organlarda tutulum yoktur.
  3. Evre: Bağırsak duvarındaki tutulumun derecesi fark etmeksizin lenflerde de tümör yayılımı söz konusudur.

Hastalık hangi evrede olursa olsun kolon ve rektum kanserinin tedavisi cerrahidir. Kolon ve rektumdaki yerleşim yerine, boyutuna ve evresine bakılarak cerrahi tedavinin şekli değişebilmektedir. 3. veya 4. evredeki hastalar ameliyattan önce ve/veya sonra kemoterapi ve/veya radyoterapi tedavileri de görmelidir.

Bazı rektum tümörlerinde anüs yoluyla sadece tümörlü kısmın kesilip çıkartılması tedavisine lokal eksizyon denmektedir. Ayrıca tümörün yerleşim yerine göre kalın bağırsağın bir bölümü ve rektumun bir bölümü kesilip çıkartılabilir. Çıkartılan bağırsaktan geriye kalan sağlıklı uçlar karşı karşıya getirilerek dikilmektedir. Tümörün komşu organlara yayılımı varsa cerrahi esnasında bu organların da çıkartılması gerekir. Uygun sayıda ve boyuttaki karaciğer ve akciğer yayılmaları, cerrahi ile çıkartılabilmektedir.

Kalın bağırsak kanserinin sistemik tedavisi ise, kemoterapi ilaçları ve bazı hedefe yönelik ilaçların damar yolu ile uygulanmasıdır. Hedefe yönelik ilaçlar yalnızca hastalığın 4. Evresinde kullanılırlar. Öncesinde (daha erken evrelerde) koruyucu hiçbir etkileri bulunmamaktadır. Kolon ve rektum kanserinde hastalığın evresine bağlı olmak üzere ameliyat sonrası koruyucu amaçla kemoterapi uygulanmaktadır.

Kolon ve rektum kanseri 50 yaş ve üzeri bireylerde daha sık mı gözükür?

Kolon ve rektum kanserinde bazı risk faktörleri rol oynamaktadır. Ailede kalın bağırsak kanseri öyküsü bulunması, kişinin daha önce kalın bağırsak, meme, yumurtalık veya rahim kanseri geçirmiş olması ve beslenme gibi çevresel faktörler kolon ve rektum kanserinin oluşma riskini artırmaktadır.

Kişinin yaşam tarzını ve beslenme alışkanlıklarını düzenlemesi gerekmektedir. Kanser öncüsü olan poliplerin erkenden saptanıp ortadan kaldırılması için kolonoskopi ve polipekomi uygulanması son derece önlemlerdir.